Genel Bilgiler:
Dokuma teknolojisinin önemli son ürünlerinden mikrofiber kumaşlar detay sektöründe iç/dış, yıkama/kurulama gibi neredeyse tüm alanlarda etkin oyunculardan. Bir-iki liradan birkaç 100 liraya kadar değişken fiyatlandırmaya sahip bu ürünler özellikle söz konusu kurulama havluları olunca edinme maliyetleri hayli artıyor. Konu başlığımız havlu seçim rehberi olmadığı için fiyat değişkenliğini belirleyen etkenleri çok detaylandırmayacağım. Konunun devamında mikrofiber kumaştan bahsettiğimde cam/wax/genel temizlik değil havluları kastediyor olacağım.
Mikrofiber adı üzerinde lif çapının mikronlarla ölçülecek kadar ince üretildiği kumaşlardır. Saç telinin 100’de biri pamuk lifinin 3’te biri çapında olup görece kaliteli olanlarda daha ince fiberler de olabilir. Ancak bu kumaşların yüzeyden suyu, kiri hatta bakterileri bile temizleyebilmesine neden olan sadece ince liflere sahip olmaları değil, bu liflerin pamuk gibi sıradan silindir şeklinde olmayıp uzun ekseni boyunca ilerleyen çok küçük yarıklara sahip olmasıdır. Bu yapı sayesinde de kertenkeleyi düz duvarda yürüten hikmetli güce sahip olur; Van der Walls kuvveti. Kafaları birazdan yakacağım için burayı kapatıyorum
Bu kumaşların hammaddesini polyester ve polyamid oluşturur. Polyamid yumuşaklık ve su emme kabiliyeti katarken polyesterin en önemli katkısı şekil korumadaki dirayetidir. Kumaşlarda bu iki polimerin oranı değişkenlik gösterse de havlu özelinde en çok karşılaştığımız Polyester/Polyamid oranları 70/30 ve 80/20’dir. Özellikle son zamanların aranan adamı “twisted pile” havlularda sanırım hav şeklinin dirayetini daha iyi koruduğu için en sık 80/20 oranını görüyoruz.
Su Nasıl Uzaklaştırılır?
Yüzeyden suyun uzaklaştırılmasını sağlayan en önemli özellik statik yüklenmedir. Kullandığımız kumaş taşıdığı negatif yüklü kutuplar sayesinde suyu üzerine çeker ve yüzeyi kurutmuş olur. Bu pamuk için de geçerli; içeriğinin tamamına yakını negatif yüklü selülozdur ve bu sayede yüksek su çekme kabiliyetine sahiptir. Mikrofiberlerde de polyester sayesinde negatif yüklenen kumaş polyamid sayesinde belirgin şekilde su absorbe eder. Kumaşta oluşturulan yüzey gerilimi de su çekme kabiliyetini arttırır; bu da hafif nemli bezin daha iyi su çekmesinin mekanizmasını açıklar.
Uzun Süreli Performansın Sırrı Ne?
Hem polyester hem polyamid aşınmaya dirençli, güçlü ve dirayetli maddeler ise biz bu havlulara niye pamuktaki fasülye muamelesi yapıyoruz? Çünkü performanslarını koruması için dikkat etmemiz gereken 3,5 parametre var. 1. Yumuşatıcılar, 2. Yüksek ısı, 3. Çamaşır suyu (fiber yapısını bozuyor) ve buçukluk Güneş (polyester dirençli olsa da polyamid UV ışınlara duyarlıdır ve güneşte kalırsa yapısı bozulur)
Detay dünyasında mikrofiber havlusunu çamaşır suyuna yatıran yoktur. Performans kaybı yaşayınca 60 derecede yıkayanlar haricinde yüksek ısıya maruz bırakan da yoktur. E zaten çamaşır yumuşatıcı da koymuyoruz konuyu kapatalım
Yumuşatıcılar ile ilgili bilinen en genel gerçek yukarıda bahsettiğimiz oluk/yarıkları tıkayıp su çekme performansını düşürmesi şeklinde. Ancak bu porların tıkanmasına yumuşatıcı özellikli çamaşır deterjanları, parfüm ve diğer katkılar da neden olabilmekte. Yumuşatıcıların performans kaybına sebep olan esas durum yine statik yüklenmedir. Piyasadaki yumuşatıcılarda kullanılan yağ ve silikon türevleri fiberleri kayganlaştırarak kumaşın negatif yüklenmesini azaltır, bir diğer içerik olan katyonik yani artı yüklü amonyum klorid sayesinde kumaşın negatif yükünü bir nevi nötrler. Sonuç olarak statik yüklenme ortadan kalkınca su absorbsiyonu da olmuyor.
Yıkama Ürünleri:
Mikrofiberlerin dirayetinden yukarıda bahsetmiştik, 600 yıkamaya kadar fiber yapısı bozulmadan dayanabiliyor. Öncelikle bu konuda hüküm bildirecek tecrübede değilim ancak pazarda mikrofiberlerin fiber yapısını yenilemeyi çağrıştıran canlandırma/hayata döndürmeyi kasteden isimlere sahip pahalı şampuanlara gerek yok. Fiber yapısı çelik yelek gibi
Çoğu detay ürün üreticisinin havlu şampuanında parfüm bile yokken detay kontaminasyonlarını çözmek için güçlü sürfaktanlar mevcut. Chemical Guys, Gyeon gibi birçok firmaların mikrofiber şampuanlarının içinde sodyum metasilikat var. Bu arkadaşın da vazifesi “degreaser” yani yağ çözücü. Tümünde ortak ürünlerden bahsetmeyeceğim; ValetPro ve Nanolex’te ve bizim pazarda olmayıp yurt dışında satılan çoğu üründe duş jeli sürfaktanı var. Bazılarında normal çamaşır deterjanı sürfaktanı varken bazılarında sodyum hidroksit, bizim meşhur kostik var. Konumuz havlulara tekrar dönelim. Havlular tertemiz arabanın üzerinden su çekiyorlar, belirgin ölçüde kire maruz kalmıyorlar. Islak kullanılan hızlı cilaları saymazsak neredeyse kimyasala temas etmiyorlar. Yani dekontaminasyon wax bezleri kadar önemli görünmüyor, su çekme performansını etkileyen faktörlere dikkat ettikten sonra deterjana çok para gömmeye gerek yok. Gelelim meşhur Perwoll’e, Henkel firmasının Persil’e yancı olarak üretip zekice bir pazarlama stratejisi ile her müşteriye çeşit çeşit sattığı ürün doğal olarak bizim havlular için üretilmemiş. Organik atıkları temizlemeye yönelik olarak diğer sıvı deterjanlardan daha düşük derişimde kimyasallar içeriyor. Çoğu çamaşır deterjanının içinde olduğu gibi kan lekesini bile çıkartabilmek için mide ve 12 parmak bağırsağımızdaki enzimlerden bile var. Türkiyede satılan çeşitlerin içeriğinde de parfüm ve boya dışında bütün renklerdeki temizleyici derişimleri aynı (Yurtdışı pazarda daha seyreltik veya daha yoğun olan versiyonlar var). Fiber yenileme özelliğini üstüne basa basa pamuk için iddia ediyor ki bizim polyester/polyamid fiberlerde yenileme işi hikaye, 600 yıkama sonra mümkünse havluyu değiştirin
Sıvı deterjanlar içinde makul fiyatı ve nispeten düşük derişimde kimyasalları ile Perwoll yine de tercih edilebilir bir ürün, hatta ana temizleyicileri Dodo juice furry’ye benzer içerikte. Bu yazının benim için sürprizi 3D Degreaser Orange oldu, içerik Gyeon Towel Wash ile neredeyse aynı, bir tek duş jeli katkısı dediğim Cocoamide dietanolamin eksik. İkisini kıyaslayınca tartışmasız F/P ürünü. Şimdi ideal şampuanım 3D Degreaser ile Perwoll karışımı oldu 
Beyaz Sirke
Elektrik yükünden bahsetmiştik, suda bir sürü pozitif yüklü element mevcut; Kalsiyum, Magnezyum. Bu iki arkadaş kireç derdimizin yapı taşları. Havluyu hem bunlardan hem deterjan artıklarından kurtarmak için yardımcımız asetik asit, yani sirke. Sirkeyi deterjanla karıştırmadan, yumuşatıcı gözüne eklemek gerek, yani son durulama suyunda sirke lazım. Yıkama bittikten sonra da ekstra duruluma yaptık mı işlem tamamdır.
Biri çıkıp diyecek al şu havluyu yeter uzatma
Anlatacak çok şey çıktı ancak dağıtmamaya çalıştım.
Dokuma teknolojisinin önemli son ürünlerinden mikrofiber kumaşlar detay sektöründe iç/dış, yıkama/kurulama gibi neredeyse tüm alanlarda etkin oyunculardan. Bir-iki liradan birkaç 100 liraya kadar değişken fiyatlandırmaya sahip bu ürünler özellikle söz konusu kurulama havluları olunca edinme maliyetleri hayli artıyor. Konu başlığımız havlu seçim rehberi olmadığı için fiyat değişkenliğini belirleyen etkenleri çok detaylandırmayacağım. Konunun devamında mikrofiber kumaştan bahsettiğimde cam/wax/genel temizlik değil havluları kastediyor olacağım.
Mikrofiber adı üzerinde lif çapının mikronlarla ölçülecek kadar ince üretildiği kumaşlardır. Saç telinin 100’de biri pamuk lifinin 3’te biri çapında olup görece kaliteli olanlarda daha ince fiberler de olabilir. Ancak bu kumaşların yüzeyden suyu, kiri hatta bakterileri bile temizleyebilmesine neden olan sadece ince liflere sahip olmaları değil, bu liflerin pamuk gibi sıradan silindir şeklinde olmayıp uzun ekseni boyunca ilerleyen çok küçük yarıklara sahip olmasıdır. Bu yapı sayesinde de kertenkeleyi düz duvarda yürüten hikmetli güce sahip olur; Van der Walls kuvveti. Kafaları birazdan yakacağım için burayı kapatıyorum
Bu kumaşların hammaddesini polyester ve polyamid oluşturur. Polyamid yumuşaklık ve su emme kabiliyeti katarken polyesterin en önemli katkısı şekil korumadaki dirayetidir. Kumaşlarda bu iki polimerin oranı değişkenlik gösterse de havlu özelinde en çok karşılaştığımız Polyester/Polyamid oranları 70/30 ve 80/20’dir. Özellikle son zamanların aranan adamı “twisted pile” havlularda sanırım hav şeklinin dirayetini daha iyi koruduğu için en sık 80/20 oranını görüyoruz.
Su Nasıl Uzaklaştırılır?
Yüzeyden suyun uzaklaştırılmasını sağlayan en önemli özellik statik yüklenmedir. Kullandığımız kumaş taşıdığı negatif yüklü kutuplar sayesinde suyu üzerine çeker ve yüzeyi kurutmuş olur. Bu pamuk için de geçerli; içeriğinin tamamına yakını negatif yüklü selülozdur ve bu sayede yüksek su çekme kabiliyetine sahiptir. Mikrofiberlerde de polyester sayesinde negatif yüklenen kumaş polyamid sayesinde belirgin şekilde su absorbe eder. Kumaşta oluşturulan yüzey gerilimi de su çekme kabiliyetini arttırır; bu da hafif nemli bezin daha iyi su çekmesinin mekanizmasını açıklar.
Uzun Süreli Performansın Sırrı Ne?
Hem polyester hem polyamid aşınmaya dirençli, güçlü ve dirayetli maddeler ise biz bu havlulara niye pamuktaki fasülye muamelesi yapıyoruz? Çünkü performanslarını koruması için dikkat etmemiz gereken 3,5 parametre var. 1. Yumuşatıcılar, 2. Yüksek ısı, 3. Çamaşır suyu (fiber yapısını bozuyor) ve buçukluk Güneş (polyester dirençli olsa da polyamid UV ışınlara duyarlıdır ve güneşte kalırsa yapısı bozulur)
Detay dünyasında mikrofiber havlusunu çamaşır suyuna yatıran yoktur. Performans kaybı yaşayınca 60 derecede yıkayanlar haricinde yüksek ısıya maruz bırakan da yoktur. E zaten çamaşır yumuşatıcı da koymuyoruz konuyu kapatalım
Yumuşatıcılar ile ilgili bilinen en genel gerçek yukarıda bahsettiğimiz oluk/yarıkları tıkayıp su çekme performansını düşürmesi şeklinde. Ancak bu porların tıkanmasına yumuşatıcı özellikli çamaşır deterjanları, parfüm ve diğer katkılar da neden olabilmekte. Yumuşatıcıların performans kaybına sebep olan esas durum yine statik yüklenmedir. Piyasadaki yumuşatıcılarda kullanılan yağ ve silikon türevleri fiberleri kayganlaştırarak kumaşın negatif yüklenmesini azaltır, bir diğer içerik olan katyonik yani artı yüklü amonyum klorid sayesinde kumaşın negatif yükünü bir nevi nötrler. Sonuç olarak statik yüklenme ortadan kalkınca su absorbsiyonu da olmuyor.
Yıkama Ürünleri:
Mikrofiberlerin dirayetinden yukarıda bahsetmiştik, 600 yıkamaya kadar fiber yapısı bozulmadan dayanabiliyor. Öncelikle bu konuda hüküm bildirecek tecrübede değilim ancak pazarda mikrofiberlerin fiber yapısını yenilemeyi çağrıştıran canlandırma/hayata döndürmeyi kasteden isimlere sahip pahalı şampuanlara gerek yok. Fiber yapısı çelik yelek gibi
Beyaz Sirke
Elektrik yükünden bahsetmiştik, suda bir sürü pozitif yüklü element mevcut; Kalsiyum, Magnezyum. Bu iki arkadaş kireç derdimizin yapı taşları. Havluyu hem bunlardan hem deterjan artıklarından kurtarmak için yardımcımız asetik asit, yani sirke. Sirkeyi deterjanla karıştırmadan, yumuşatıcı gözüne eklemek gerek, yani son durulama suyunda sirke lazım. Yıkama bittikten sonra da ekstra duruluma yaptık mı işlem tamamdır.
Biri çıkıp diyecek al şu havluyu yeter uzatma