Nobran'ın Günlüğü Rutin Temizlik, Ürün Denemeleri, Bakım ve Tadilat Uygulamaları

PTT nin cuma günü afl kontrol modülünü teslim etmesi ile artık sistemin çalışması için gereken tüm parçalar hazır olsa da, Çinden sipariş verdiğim bir soket ve terminal sıkma pensesi henüz gelmediği için montaja başlayamadım, havalar da aniden soğudu (perşembe 21 derece ve güneşli iken cuma Ankara' ya kar yağdı, şans, kısmet, hayırlısı olsun)



Ancak afl beyni geldiği için beni epeyce bir heyecan kapladı. Yazmak ve heyecanımı sizlerle paylaşmak istedim.

Opellerde afl sistemi 9 farklı modda otomatik çalışıyormuş. Ben hepsine aşina değilim montaj ve aktivasyondan sonra hep beraber göreceğiz ne, nasıl oluyor diye ancak bildiğim kadarıyla hıza, yolun eğimine, hava şartlarına, aracın eğimine, karanlığın seviyesine, direksiyon açısına ve vitese göre merceklerin açısı değişmekle beraber gece sürüşlerinde konforu üst düzeyde tuttuğunu söyleyebilirim.

Afl sistemini Türkiye' de Corsa D aracına takıp aktif eden benden başka 2 kişi daha var inşallah ben aktif ettikten sonra da 3 olacak ancak onların araçları biraz daha dolu paket olduğu için benim gibi sıfırdan tüm sistemin alt yapısını kurmakla bu kadar derinlemesine uğraşmadılar, iyi ki de uğraşmadılar. Retrofit çalışmaları sırasında kendileri ile sürekli iletişim halinde kalarak fikir alışverişinde de bulundum. Birisinin aracında direksiyon açı sensörü olmadığı için o arkadaş direksiyon kolonunu da değiştirdi falan ama ne hikmetse bende direksiyon açı sensörü mevcut olduğu için o konuda en azından şanslı çıktığımı belirtmek istiyorum

Esp ve yokuş kalkış desteği için arabaya savrulma sensörü ilave etmek durumunda kalmıştım. Bu sensör 4 eksenli bir sensör yani hem sağa sola doğru olan yatmayı/savrulmayı ölçüyor ve ona göre esp yi devreye sokuyor hem de aracın burnu ya da poposu yukarıdayken frenleri 2 saniye ya da gaza basıncaya kadar bırakmayarak geri ya da ileri kaçmasını engellemek üzere abs beynine sinyal gönderiyor. Bu sensörden gelen sinyaller aynı zamanda araca ekstra yolcu ve yük ilave edildiğinde afl sisteminde merceklerin aşağı yukarı doğru otomatik olarak ayarlanmasını sağlayarak hep karşıyı düzgün bir şekilde aydınlatmasını sağlıyor. Araca far yağmur sensörü de eklemiştim (ikisi tek bir gövdede bütünleşik) oradan gelen bilgiler ile zirifi karanlıkta otomatik uzunlar yanacak karşıdan araba gelince kısalara geçecek, ya da yağışlı havalarda görüşü iyileştirmek için ona göre bir açıda duracak. Virajlarda virajın açısına göre direksiyondan aldığı bilgi ile bir miktar mercekler sağa sola dönecek bu sayede viraj içini daha görünür kılacak. Direksiyon tam tur döndüğünde ise bu sefer viraj içi aydınlatma lambaları da yanacak ve dönülen tarafta kör nokta namına dair bir şey kalmayacak. Geri vitese takıldığı zaman ise bu sefer iki viraj içi aydınlatma lambası birlikte yanacak bu sayede sürücü, sağlı sollu her tarafı görebilecek. Geri vitesten çıkıp ileri gidildiği zaman birkaç saniye ya da 10-15 km hıza çıkana kadar bu lambalar yanık kaldıktan sonra sönecek.

Sosyal medya guruplarında sıkça karşılaştığım, bana göre problem olan bir durumdan ciddi şekilde şikayetçiyim.

Corsa D nin normal far soketi 10 pin, afl far soketleri ise 16 pindir (fazladan olan 6 pin beyinden gelen sinyal, akü pozitif voltajı ve ateşleme kabloları vs.) Bu bakımdan normal farı söküp afl farı takıp çalıştırmak normal şartlarda soket farklı olduğu için kesinlikle mümkün değildir, ancak 10 pinli soketin erkeğini ve 16 pinli soketin dişisini bulup bir dönüştürücü/adaptör gibi bir aparat yaparak afl fara, normal far gibi elektrik verip normal far gibi çalıştırıyorlar ve bunun adına da ben afl taktım diyenler olmuş. Bu şekilde afl far taktığını iddia eden biri olursa o kişi afl far takmış olabilir ancak taktığı afl far, beyin bağlı olmadığı için normal bir far gibi çalışacaktır yani uzun, kısa, sinyal ve park lambası eskiden olduğu gibi çalışır o kadar. Tek fark yeni farında mercek olması ve görsellikten fazlası değildir.

Örnek bir 10 pinli soketi 16 pinli sokete çevirme örneği paylaşmak istiyorum.



Örnek bir araç fotoğrafını da aşağıya ekliyorum (araç sahibini tanımıyorum ancak sosyal medyadaki bazı opel guruplarında afl far taktım demiş)

Gördüğünüz üzere tekerlekler epeyce bir dönük olmasına rağmen ne far tası içindeki viraj lambası yanıyor ne de mercek o tarafa bir miktar dönmüş, dümdüz karşıya bakmaya devam ediyor. Kalibrasyonu yapılmayan bir mercek de ne kadar düzgün aydınlatır bilinmez. Çünkü araçta merceği kontrol edecek bir beyin mevcut değil.




İki şey daha eklemek istiyorum.

1-) Geçen hafta aracı yıkarken kapı içinin en altında belli belirsiz bir boya kabarması gördüm. Düz tornavida ile boyayı azıcık mıncıklayınca tam sac birleşim noktasındaki mastiğin altında, boydan boya bir pas olduğunu teşhis ettim. Fotoğrafını çekmedim ancak işleme başlarken çekerim. Bunun için mastiği kaldıracağım, sacı pastan arındırana kadar dremel ile kazıyıp mastiğini, astarını, boyasını ve verniğini yenileyeceğim. Astar olarak motip, boya olarak baslac, vernik sertleştirici ve tiner olarak glasurit tercih ettim. Çizilmeye karşı dirençli olan bu verniği aynı zamanda aksilik çıkmazsa kapı eşiklerine de uygulama planım var kendi yaptığım kompresör ve airbrush ile.



2-) Bagajın üzerindeki stop lambasının çatladığını fark ettim aaa nolmuş buna böyle derken elleyince stop lambasının camı elimde kaldı. Bir sabotaj yok şükür ki, güneş iyice plastiği gevrekleştirmiş



Araç kirli, inanın utandım bagaj üstü stop lambasının fotoğrafını çekerken ancak zannetmeyin ki detayı bıraktım. Üzerindeki çamurdan altta boya korumasının olduğu belli

Bir de bosch gas 18 şarjlı süpürge aldım @pilotgokhann abiden. Akü ve şarj aleti işini de hallettim. Bijon sökmek için ve matkap işleri içinde birer alet alacağım önümüzdeki aylarda, bu sayede tek bir akü ile tüm bosch pro serisi cihazları çalıştırabilirim. Süpürge için kısa bir spoiler vermek gerekirse, rutin temizlik olarak gayet yeterli. Güç olarak çakmaktan çalışan süpürgeler ile alakası yok çektiği tozu kiri pisliği görseniz evde de rahatça şarjlı süpürge olarak kullanırsınız ben ilk evde çalıştırdım kedi tüylerine kadar bana mısın demedi. Bendeki akü ile 45 dakika civarı çalışıyor. Bu da bagaj dahil temizlik için şu an yeterli onunla ilgili bir yazı da yazacağım inşallah. 2000w rowenta halı yıkama makinesi de kullanıyorum bunun vakum gücü bambaşka bir boyutta ama bosch gibi mobil ve pratik değil. 2000w rowenta Hulk ise, bu bosch gas 18 süpürge de atom karınca. Başka bir örnek vermek gerekirse karşılaşma videolarına baktığımda dyson gibi diğer şarjlı süpürgelerle karşılaştırmaları vardı.

Takdir edersiniz ki lambayı da hemen tedarik etmeme rağmen henüz takamadım çünkü havalar burada çok kötü. Yaz kış açık havada duran 9 yaşındaki bir araç için artık normal diyorum böyle şeyler, ancak önlemlerim Allah kaza bela vermezse evladiyelik olacak

Dün sabahtan kırılan 3. stop lambasını değiştirdim, fotoğraf çekmedim ancak lambanın etrafında enteresan bir conta vardı içeri pislik girmemesi için, ilk defa gördüm. Sökerken biraz zorladı desem yalan olmaz ancak söktükten sonra contanın geleceği yeri güzelce temizleyip çinli seramik sürdüm bir de böyle deneyelim







Dün ayrıca kapı sacının altında başlayan paslara giriştim. Bir günde bitmedi tabi ki. Maket bıçağı ile mastiği kabaca kaldırınca zaten pasları görüyorsunuz hatta yer yer çürümeye başlamış.







Pası görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok

Kalan eski mastiği ve çürükleri köküne kadar temizlemek için dremel ile dişçinin dolgu yaptığı gibi zımpara yaptım yer yer kristal uçlarla falan oymak zorunda kaldım.



Zımpara sonrası tekrardan mastik çektim. Yalnız eskisine nazaran daha uzun yıllar dayanması için bir miktar daha yukarıdan çektim. İç kapı sacının alt kısmı için estetik kaygısı gütmediğimden orijinal fabrika görüntüsü için uğraşmadım bu yüzden mastik için 10 üzerinden 2 veriyorum kendime. Yalnız bu kısımlara mastik çekmek için kelebek uçlar var, bu kelebek ucun üzerinde de milimetrik çizgiler var. İstediğiniz kalınlıktaki mastiği çekmek için o ölçüde maket bıçağı ile kesip ayarı verdikten sonra mastiği çekmelisiniz aksi halde mutfak mermerine çekilen silikon gibi daha kaba bir görüntü oluşur.

Mastiği ısı tabancası ile kısa sürede kuruttuktan sonra mastik üzerine astar attım. Onu da ısı tabancası ile kuruttum ve böylece gün bitmiş oldu. Aşağıdaki fotoğrafta, maskeleme bantının üzerine de azıcık astar gelmiş. Bugün yüzey temizleme tineri ile boyaya geçmeden evvel o kısımları tertemiz ettim




Neden 10 üzerinden 2 verdiğimin bir kanıtı olarak boya ve vernik sonrası görüntüyü aşağıya ekledim. Mastik çok hoş durmasa da kapı altında çürük olmadığı müddetçe benden mutlusu yok. Diğer taraf daha iyi bu arada, özellikle daha kötü tarafın fotoğrafını çektim



Hazır, elime adam akıllı boya geçmişken, eşik ve direkteki birkaç yere de rötuş yaptım. 2 yerin fotoğrafını çekip ekledim

Burası inip binerken ayakkabı değmesi sonucu oluşan derin çizik izleriydi. Polisaj ile gitmemişti yani.

Öncesi



Sonrası



Burada da bir taş izi vardı.

Öncesi



Sonrası (bunu kapatmakla çok uğraşmadım gördüğünüz üzere)



Metalik gri de ton tutmaz diyenler el kaldırsın

Bu tip minik lokal işleri airbrush ile yapıyorum. Kendi imalatım 90-60 psi arası otomatik devreye giren kompresörü geçmişte paylaşmıştım sanırım. Airbrush tabancasına ufak bir modifiye yaparak 0.3mm olan iğne ucunu 0.1mm ile 1mm arasında boya atacak duruma getirdim. Geniş alana boya atarken 1mm ye getiriyorum çizik gibi dar alanlarda çalışmak için 0.1mm ye ayarlıyorum.

@CNR Detailing Boya yaparken nelere dikkat etmem gerektiğini uygulamalı göstermişti, Muammer' e buradan bir kez daha teşekkür ediyorum

Vernik-Tiner-Sertleştirici olarak paylaştığım glasurit markasını tercih ettim. Boya olarak da Baslac markasını tercih ettim. Boyacı ile araç üzerinde deneme yanılma ile boyayı ayarlamak çok önemli, ben boya kodunu verdikten sonra 3 kere daha ekstra boya ekleyerek tonu tutturduk. İşi bilen boyacı hiç umulmadık renkler katarak tonu tutturuyor. Havanın da tabi güneşli olması şart

Marşpiyele ufak rötuş/lokal boya çalışmaları bittikten sonra da artık daha zor çizilmesi için boydan boya 2 kat vernik yaparak bugünü de bu şekilde bitirdim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim

@esstel @Mentalfeed yeniden yükledim fotoğrafları ama eski fotoğraflarım da görünmüyor

@_CaN_ abi güzel yorumun için çok teşekkür ederim, bu arada sende görünüyor mu fotoğraflar

Aliexpressten bulduğum afl beynine uygun soket ve soketin içindeki terminalleri sıkmak için aldığım pense haftaiçi gelince bende bugün bunları aldım, madem önümüzde kocaman bir 3 gün tatil var, tatili bu şekilde değerlendireyim istedim. Aksilik çıkmazsa 3.günün şafağında afl meselesi tamamdır.

Fotoğrafta çeşitli kalınlıklarda, çeşitli renk ve uzunluklarda 150 metre civarı kablo var. Tolerans payı koydum elbette. Şase almak için pirinç alaşım pabuçlar, afl beynini sabitlemek için polyamid somunlar, sigorta kılıfları vs. Bir de fotoğrafta olmayan 100 metre civarı spiral hortum var tesisatları geçirmek ve korumaya almak için. Yalnız ben bu kadar kabloyu nasıl içeriden dışarıya alacağım şu an kara kara onu düşünüyorum. Delmeden kesmeden bir yerlerden bu kablo koruma spiralini geçirmem gerekiyor

Bakır pabuçlar akü başlarından alınacak şaseler ve pozitifler için daha uygun, ancak ben karoser üzerinden birkaç tane şase alacağım için özellikle pirinç olmasını tercih ettim. Bir de, gene karoser üzerine monte edeceğim afl beynini polyamid somun ile sabitlemem lazım. Metal somun kullanmak uzun vadede o noktada metal metale temastan dolayı başlayacak olan bir korozyona sebep oluyor. Polyamid somun kullanmak çok ince bir püf noktasıdır. Opel gurubu araçlarda siyah somun kullanılıyor ancak uğraşmak istemedim beyaz renkli somun takıp geçeceğim

hocam bu afl sadece bu beyinle olacak mı.. kendi aracımdan (insignia) biliyorum çok bela bir olay afl arızası var çözemedim daha( gerçi uğraşamadım pek vakit ayırıp). yani bir biraz araştırdım sol ön lastikte altta seviye sensör algılayıcı aynası var üstte seviye sensörü var farın içinde ayrı beyin var arabada ayarı beyin var direksiyon açı sensörü var yani tam bilemiyorum sadece beyinle olabilecek mi corsalarda belki durum farklıdır.. inşallah olur ben de bayılırım sizin yaptığınız gibi çalışmalara.. emeğinize sağlık

çok teşekkür ederim .. hepimize ağız tadıyla binmeyi nasip etsin.. ama bu afl çok güzel bir sistem fakat benim canımı sıkıyor. aldığımda yoktu sonradan sol farda hata verdi direk kurcalatmadım önce araştırdım ama birsürü sebebi olabilir. o yüzden malesef aflyi kullanamıyorum. farlar hep manuel açık konumda. afl de bizim araçlarda otomatik uzun far olayı da var dolayısıyla onu da kullanamıyorum. şimdilik öylece beklemede bakalım bi ara ilgilenicem de ne zaman artık kısmet.. ama sizin yaptıklarınız gerçekten takdire şayan.. yani görüntü de değil özünde de sistemi yapmanız çok iyi. zaten olacaksa da o şekilde olsun..

Eğer aracınızın afl sistemi ile ilgili bir çözüm bulamayıp tamir ettirmek isterseniz eski çalıştığım yere yönlendirebilirim orada opel elektriğinden anlayan iyi bir usta var, nokta atışı tespit yaparak düzelteceğine eminim

Nereden başlasam bilemiyorum. Bu hafta yaptıklarımı kronolojik olarak sıraya koymaya çalışacağım

Özet isteyenler için afl meselesi de tamam, direkt en aşağıdaki videoları izleyebilirler.

Geçtiğimiz haftasonu afl aktivasyonunda problem yaşadığımı söylemiştim. Pazartesi ilk işim uyumlu bir direksiyon kolonunu ivedilikle tedarik etmek oldu. Bu direksiyon kolonları gerçekten zor bulunuyor çünkü her Corsanın direksiyon kolonu afl desteklemiyor. Ufak bir püf noktası var, malzemeye bakınca direkt ben destekliyorum abi diyor, ama onu bulmak mesele tabi Bir de alınan bu kolonlarda servo motor ve kendi içinde bir aktarma gurubu var. Sağlam arabadaki bile her an bozulabilirken hurda araçtan çıkanı almak ve çalışır vaziyette olması büyük cesaret ve şans. Şöyle söyleyeyim Ankaranın en büyük hurdalığında 3 tane buldum. Birisi bozuk çıktı. Onu da anlatacağım.

Kablolamada da direksiyon kolonunun uyumsuz olması haricinde ufak bir hata yapmışım afl beynine tetikleme voltajı vermek yerine daimi voltaj vermişim ondan dolayı çalışmamış ve çalışmadığı için de afl ile iletişim kuramadım. Allahtan beyni yakmamışız demekten başka bir söz bulamıyorum bu konuda, herhangi bir elektrik işi yapmayı düşünen varsa elektrik vermeden önce 50 kere kontrol etsinler

Kablolamadaki ufak fakat kritik sonuçlar doğurabilecek bu basit hatayı ben fark edemedim ve hatanın çözümü için profesyonel bir yardım almam gerekti tabi ki. Kendi yaptığın hatayı bulmak çok zor oluyor ama başka bir göz bakınca 30 saniyede şak diye çözüme kavuşuyoruz. Yaklaşık 1 dakika bile sürmeyen bir incelemeden sonra hatayı bulup düzelttik ve afl ile iletişim kurabildim.

Afl ile iletişim kurabilmekle bitmedi tabi ki. Direksiyon kolonunu da afl nin çalışması için değiştirmem gerekiyordu. Bunun için Ankara Yıldız Sanayi Sitesine gittim. Orada gözüme güzel gelen en temiz kolonu aldım geldim. Eve geldiğimde direksiyon soketlerini takarak elektriğini verdim, kolon bir arıza vermedi iyi güzel diyerek montaj öncesi temizliğini ve motoru yeniden yağlamak üzere söküp dağıttım.

Kablolamadaki hatayı düzelttikten sonra afl beyni çalıştı ve araçla iletişim kurmaya başladı, ancak bu esnada kolon desteklemediği için afl aktif olarak çalışmıyordu tabi ancak esas mesele bu ekranı görebilmekti.

Direksiyonun ilk hali

Biraz rutubet de girmiş buralara belli ki

Bu kısım da nemden nasibini almış.

Bu kadar pası ve çürüğü ilk başta dremel ile temizlemek istedim ama daha sonra o an evde elime geçen sonaxın jant temizleyicisi ve diş fırçası ile hallettim.

Sonuç bu şekilde

Servo motor bölümününe bol miktarda gres sürerek kolonu topladım. Tekrar korozyona maruz kalmaması için ise sonax motor cilası ile korumaya aldım.

Kolonu topladığımın ertesi günü kolonun takılması için yetkili servise giderek aracı teslim ettim ve bekleme salonunda beklemeye başladım. Bir süre sonra atölyeden telefon geldi ve getirdiğim kolonun arızalı olduğunu belirttiler. Bu kolonlarda bir servo motor var. Servo motorun devamında da direksiyon miline kadar olan bir dizi dişliden oluşan bir aktarması var. Ben servo motoru evde sökerek temizlik ve yağlama işlerini yapmıştım ancak aktarmayı söküp temizlemek aklıma gelmedi, test de etmedim işin doğrusu. Atölyeye gittiğimde işte bu aktarma sisteminin kilitlendiğini ve çok zor döndüğünü görünce kolonu aldığım gibi taksiye binerek hurdalığa gidip bu sefer en pis olanını alıp döndüm. Kaba bir temizlik sonrası sıkıntısız çalıştı ve aracı teslim alarak eve döndüm. Direksiyon kolonunu bende takardım ancak geçmişte başka bir sebepten direksiyon kolonunu sökerken yanlışlıkla direksiyon sargısını kopardım ve araç kendini korumaya aldı, üstelik 1 hafta boyunca yeni bir direksiyon sargısı gelmesini bekledim. Bu sebepten sütten ağzım yanınca, işçilik ücreti her neyse verip yaptırmayı daha doğru buldum. Beni burada üzen şey ise mis gibi ettiğim pırıl pırıl kolonun aktarmasının kilitlenmiş olması oldu

Sağlık olsun ne yapalım

Belli bir hızın üzerinde giderken direksiyonu 15 dereceye kadar sağa ya da sola çevirince mercekler o tarafa dönüyor, 15 dereceden daha fazla çevrildiğinde ya da sinyal verildiğinde far tasının içinde sabit bir konumda olan viraj lambaları yanıyor. Geri vitese taktığımda ise her iki viraj lambası birden yanıyor. Şimdilik benim afl ile ilgili deneyimlerim bu kadar, gece dışarı çıkamadığım için otobandaki davranışını ya da zifiri karanlıktaki durumunu maalesef tecrübe edemedim.

İkinci videoda yanan viraj lambası sis farı değil. Far tasının içinde yanlara bakan ekstra bir lamba var, direksiyon 15 dereceden daha fazla ya da sinyal verildiğinde bu ampül yanmakta.



İzlediğiniz, okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir süre boyunca retrofit işine ara vermeyi düşünüyorum ama yapılacak daha çok iş olduğunu da söylemek isterim